Cuma Hutbesi
Kış Gecelerini İhya Etmek
31 Ekim 2025
قال الله تعالي: ﴿وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشٰى وَالنَّهَارِ إِذَا تَجَلَّى﴾[سورة اليل، 1-3]
قَالَ رَسُولُ اللهِ ﷺ: ﴿الشِّتَاءُ رَبِيعُ الْمُؤْمِنِ، طَالَ لَيْلُهُ فَقَامَهُ، وَقَصُرَ نَهَارُهُ فَصَامَهُ﴾[الترمذي]
Muhterem Mü’minler!
Hutbemiz “Kış geceleri ve günlerini ihya etmenin ehemmiyeti” hakkındadır.
İnsanoğluna verilen ömür sermayesi hem cenneti hem de cehennemi kazanmaya sebep olabilir. Mevlâmız tarafından bize sunulan her imkân ve fırsat hayra da şerre de kullanılmaya açıktır. İnsan kendi iradesi ile bu imkanları iki cihetten birine yönelterek iyilikte veya kötülükte zirveye ulaşabilir.
Cenâb-ı Hak Leyl Sûresi’nde şöyle buyurur: “(Karanlığıyla) bürüyüp örttüğü zaman geceye, açılıp parladığı zaman gündüze, erkeği ve dişiyi yaratana yemin ederim!”[1] Mevlâmız, gece ve gündüzdeki esrarına yemin ederek bunlardan ibret almamızı ve istifade etmemizi irade buyuruyor.
Gece karanlığını günahlarına örtü yapanların ruhları da kabirleri de karanlık olur. İbadetin nuruyla gecelerini aydınlatanların ise yüzleri nurlu, kalpleri huzurlu, kabirleri aydınlık olur.
Ömür denilen sayılı nefesler, ebedi ahiret yurdunu kazanmak için kullara ikram edilmiş bir sermayedir. İman ve ibadetle bu sermayeyi çoğaltıp ebedileştirmek de isyan ile tüketip iflas etmek de bizim elimizdedir.
Bir Hadis-i Şerif’te şöyle buyrulur: “Kıyamet gününde; ömrünü nerede tükettiğinden, bedenini nerede eskittiğinden, ilmi ile ne amel ettiğinden, malını nereden kazanıp nereye harcadığından suale çekilmeden hiçbir kulun ayakları kıpırdamaz.”[2]
İbadetle geçirilen zaman, ihya edilmiş yani değerlendirilmiş zamandır. Boş vakitler, özellikle de uzun kış geceleri, zamanı değerlendirmek için en güzel fırsattır. Bundan dolayıdır ki Resûl-i Kibriyâ (s.a.v.): “Kış, Mümin’in ilkbaharıdır. Uzun gecelerinde ibadete kalkar, kısa günlerinde de oruç tutar.”[3] İfadeleri ile kış günü ve gecelerinin nasıl değerlendirileceğine işaret buyurmuşlardır.
Kış gecelerini İhya etmek deyince akla ilk gelen hiç şüphesiz Teheccüd Namazı’dır. Kur’an-ı Kerim’de Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) hitaben; “Gecenin bir kısmında da uyanarak sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere teheccüd namazı kıl ki, Rabbin seni Makam-ı Mahmud’a ulaştırsın.”[4] buyrulmuştur.
Yatsı namazından sonra daha uyumadan veya bir miktar uyuduktan sonra kılınacak nafile namazlara “Salât-ı Leyl” yani gece namazı denir. Bir miktar uyuduktan sonra kalkılıp kılınırsa “Teheccüd” adını alır ki sevabı çok büyüktür. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) teheccüd namazına devam buyururlardı. Bu gece namazı, her iki rekâtta bir selam vermek suretiyle iki rekâttan sekiz rekâta kadar kılınır.[5] Orta hali muhafaza ederek altı rekât kılınması tavsiye edilmektedir.
Bir Hadis-i Şerif’te: “Her kim geceleyin uyanır, eşini de uyandırır da iki rekât namaz kılarlarsa, Allah-u Teâla’yı çok zikreden erkekler ve kadınlardan yazılırlar.” buyrulmuştur.[6]
Geceleri, Teheccüd Namazı’nın yanı sıra Tesbih Namazı, Evrâd-ü ezkâr, Kur’an okumak, dua etmek gibi ibadetler ile de ihya etmeye gayret etmelidir.
Bu ibadetlerin en makbul vakti de seher vakitleridir. Cenâb-ı Hak mü’minleri medh-ü sena ederken: “Onlar gecenin az bir kısmında uyurlardı. Seher vakitlerinde de istiğfar ederlerdi.”[7] buyurmaktadır.
Cabir (r.a.) de rivayet edilen bir Hadis-i Şerif’te Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur: “Şüphesiz gecenin içinde bir saat vardır ki, dünya ve ahiret işinden bir hayrı isteyen kimseye o saate muvafakat ederse Allah istediğini verir.”[8] Bu saatin seher vaktinde olduğu kuvvetle muhtemeldir. Ulema, seher vaktinin gecenin son altıda biri olduğunu beyan etmişlerdir.[9]
Değerli Mü’minler, bu yıl Hac kayıtları Suudi Arabistan Hükumeti tarafından erken açılmıştır. “İslam Kültür Merkezleri Birliği Hac Kafilesi” ile hacca gitmek isteyenlerin kayıt yaptırmakta acele etmelerini rica ediyoruz. Yine aynı organizasyonla yılbaşı tatilinde ve daha sonra umre yapmak isteyen kardeşlerimizin vakit kaybetmeden müracaat etmelerini tavsiye ediyoruz.
[1] Leyl Suresi, 1-3
[2] Tirmizi, Kıyamet, 1 (2417)
[3] Beyhaki, Sünen, Hadis No 8456
[4] İsra Suresi, 79
[5] Büyük İslam İlmihali, Ö. N. B. “Tatavvu-Nafile Namazlar”
[6] İbn-i Hibban, Salat, No: 2568; Ebu Davud; Salat, No: 1451
[7] Zariyat, 17-18
[8] Müslim, Müsâfirîn 166
[9] Ruhu’l-Beyan, Zariyat 18